12 Ekim 2010 Salı

Yıldızlı Pekiyi



İyot bünyemde tavan yaparken başka bir sarhoşluk hakim. Başım ağır, günler kadar... Geceleri taşıyoruz, günler gibi başım da yorgun. Karanlığı özlemek. Yüzeyde kayalara sinmiş balıklar varmış, tatlı su yorgunları... Bizim gibi tuzla ovalamamışlar pullarını. Bilmezler hiç koku alamazlar. Keskin kokular hep derinlerde. Doğru bilmişler hayatı hep yanlış yaşamışlar. Büyük adamlar gibi konuşmuşlar... Yanılmış tekrar yorulmuşlar...

Özlemişim.
Dipten derinden daha mı güzelmiş, bir başka mı parlakmış yıldızlar? Kocamandı yakınken koskocamandı. Uzansam tutarım sandım. Plastik şişelerde hapis hayatı, floresan cızırtıları ve bön bakışlar.
Geçti hepsi. Cama dayanarak uyumuyorum, nefesler suyuma karışmıyor artık. Pullarıma derisi kalın parmaklar değmiyor. Kirlenmiyor suyum. Mümkün değil ki. Kıyılar var uzak bir yerlerde, temizliyor hepimizi...
Ben gökteki ayı yıldızları taşırım daha... İyi böyle. Pekiyi.

0 Comments: