8 Ekim 2010 Cuma

Kavuşma


Ciğerlerim yandı evet, heyecandan. Suyum bulanıkken tatlı mıydı ki?
İlk yağmur damlasında kokusunu almadım mı özlemin?
Taze oksijende iyotu azmış, fazlaymış... Kimin umrunda? Canlı taklidi yaparken kocaman gözlere, hangi kar-zarar dengesi şimdi? Mutluyum... Kaçtığım karanlıklarda huzur... İçim aydınlıkken her yer gün. Huzurmuş bir yerlerde, rüzgar varmış, yağmura rağmen güneş varmış içimde. Mis gibi yosun kokarmış pullarım, parlakmış...

Sırtüstü yattım şimdi, yüzgeçlerim ensemde. Bir minik mendil sallamaca... Yüzgeçlerim tatilde. Damlalarda halkalar... Gökyüzü benimle. Mendil gittiğinde yine sallarım, bıkmadan koşarım, duyarlı denizatı gelecek biraz sonra. Çabuk geçsin birazlar. Yüzgeçlerim kireçlenmesin. Minik tombul parmak da gelecek bi gün bi gün, antlaşmamız var. Sözüm söz! İki dünya var artık. Huzur mu? Evet, biliyorum... Tanıdım galiba!

0 Comments: