20 Ocak 2012 Cuma

Kafam Üşümesin



Soğukmuş diyorlar. Öyle duydum, yıldızlar söyledi.
Ben bilmem ki! Hissedemem, kafamda kutup yıldızı...
Takıldı saçıma. Yorgun mu yoksa?
Denizler altında sakin sessiz bi kış... Akıp gidermiş.
Bense bi dingin tebessüm.
O ise yorgun. Ben... Şaşkın mıyım ne!? Yok, tebessüm.
Üşümüyorum, yorgun değilim hiç. Güçlü oldum, önce iyi oldum, güzel oldum.
O yorulmasın ama hiç. Dinlensin saçlarımda. Sıcacıkmış hem, öyle sıcakmış ki kafam mutlu.
Ben mutlu...
Soğuk muymuş? Hiç de! O varken ellerim, ayaklarım, kafam... Hep sıcak.
Benim saçlarımsa yumuşacıkmış. Uyutur, dinlendirirmiş.
Hem de öyle çok uyuturmuş ki kutup yıldızı uyumaktan yorgun!
Ama kış bitecek, sonra bi bakmışım kutup yıldızı mavi balık.
Sonra bi daha bakmışım biz kırmızımavi balık.
Mevsim bahar.

15 Ocak 2012 Pazar

Sessiz sakin kış



Kış yok aslında.
Üşümek yok, hem biz sadece narinmişiz... Narindik sadece.
Havanın suçu yoktu ki!
Yıldızlar yoktu hem, yıldızların da suçu yok.
Biz artık güçlüyüz belki, belki ondan mı üşümüyorum artık?
Sadece ellerim ve ayaklarım... Yıldızları göremediğinden mi?
Yoo yooo, ellerim görür çünkü.
Belki bi onlar narinlermiş, büyümüşler yine de geçmemiş.
Üzülmüyorlarmış ama, sıcağı bilirlermiş de ondan.
Daha güzel günlerin daha güzel geceleri varmış.
Daha sakin daha sessiz kışlarmış, geceymiş... Varmış...
Sıcacık ayaklar, sıcacık eller varmış.
Beklemeyi bilirlermiş, yine de narinmiş...
Narinmişler...