Hep bir alacakaranlık durumu, suyun bulanıklığı desem değil... Gece mi gündüz mü muğlak. Garip bir sersemlik hakim, tuhaf bir rahatlık ve de yine halet-i ruhiyeye yapıştırılmış muazzam balığımsı şarkılar... Derisi parlak, uçucu ve karmakarışık. "Take me out" diyor, susturamıyorum. Sersemlik işte, çıkış yok. Yine de mutlu ediyor.
Bu ara tuhaf rüyalarda insansılaşmıyorum, başkalaşıyorum. Belki biraz kanat, belki daha ziyade... Uzuv. Evet uzuv sahibi oluyorum, stil sahibi olamadığımdan... Rüyalarda karanlık ormanlar görüyorum, kötü ruhlar... Tavan aralarında sır kilitleyen tuhaf bakışlı insanlar. Karanlık rüyaları aydınlık gündüzler parçalıyor. Biraz tebessümle korkularımı gizleyebiliyorum. "Yoo yoo, korkmadım hem uyumadım ki!"
Bence artık sonraki şarkıya geçmeli...
Ve işte ıslık... "Till the end of time"!
0 Comments:
Post a Comment